The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
You are banned from entering this place.
- Bu yere giriş yasaklandı.
His ex-wife obtained a court order that forbid him from coming closer than 200 yards.
- Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.
She is forbidden to go out.
- Onun dışarı çıkması yasaklandı.
My parents forbade me from seeing Tom.
- Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
The child is opening the window even though his mother forbade him to.
- Annesi ona yasaklamasına rağmen çocuk pencereyi açıyor.
There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
My parents prohibited me from seeing Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
The more things are forbidden, the more popular they become.
- Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
She is forbidden to go out.
- Onun dışarı çıkması yasaklandı.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
My parents prohibited me from seeing Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
The Mormons have outlawed polygamy, but some adherents still practice it.
- Mormonlar çok eşliliği yasakladılar ama bazı yandaşları bunu hala uyguluyorlar.
The local government outlawed the production of alcoholic beverages.
- Yerel yönetim alkollü içkilerin üretimini yasakladı.
Hunting is banned in national parks.
- Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır.
Smoking is banned in the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
Book banning is an authoritarian act.
- Kitap yasaklama otoriter bir eylemdir.
Banning smoking in restaurants is very popular, even with smokers!
- Restoranlarda sigara içmeyi yasaklamak çok popüler, hatta sigara içenler ile!