I want to hire a helper.
- Ben bir yardımcı çalıştırmak istiyorum.
Elves are Santa's little helpers.
- Periler Noel Baba'nın küçük yardımcılarıdır.
Esperanto is the most popular auxiliary language ever invented.
- Esperanto şimdiye kadar icat edilmiş en popüler yardımcı dildir.
This sentence is in the present perfect. 'have' is not a verb, but an auxiliary verb.
- Bu cümle Present Perfect Tense. 'Have bir fiil değil ama bir yardımcı fiil.
I'm Tom's new assistant.
- Tom'un yeni yardımcısıyım.
She is an efficient and reliable assistant.
- Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır.
Good health is conducive to happiness.
- İyi sağlık, mutluluk için yardımcıdır.
Dan is a retired deputy sheriff.
- Dan emekli şerif yardımcısıdır.
The deputy mayor of Delhi was indirectly killed by rhesus monkeys.
- Delhi belediye başkan yardımcısı dolaylı olarak rhesus maymunları tarafından öldürüldü.
You're supposed to be an accessory.
- Bit yardımcı olman gerekiyor.
Tom is an adjunct professor.
- Tom bir yardımcı profesördür.
We aided him with money.
- Biz ona parayla yardımcı olduk.
The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
- Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
Esperanto is an aid for teaching foreign languages.
- Esperanto yabancı dil öğretimi için bir yardımcıdır.
A dictionary is an important aid in language learning.
- Sözlük dil öğrenmede önemli bir yardımcıdır.
The president did not come, but sent the vice-president in his stead.
- Başkan gelmedi ama, yerine başkan yardımcısını gönderdi.
Joe Biden is the vice-president of the United States.
- Joe Biden Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısıdır.
Dr. Hellebrandt is an associate professor in that excellent university.
- Dr. Hellebrandt bu mükemmel üniversitede yardımcı doçenttir.
Help me to understand.
- Anlamam için yardımcı ol.
Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.
- Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı.
Has Tom been helpful?
- Tom yardımcı oldu mu?
How can I be helpful?
- Nasıl yardımcı olabilirim?
Maybe I can be of service.
- Belki de yardımcı olabilirim.
In what way may I be of service to you?
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
Tom thought Mary was cooperative.
- Tom Mary'nin yardımcı olduğunu düşündü.
Tom thinks Mary will be cooperative.
- Tom, Mary'nin yardımcı olacağını düşünüyor.
Can you help me wash these dishes?
- Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
Tea and coffee helps to start the day.
- Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
She won an Oscar nomination for best supporting actress.
- O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.
Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
- Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
Friends should help one another.
- Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.
I'm doing this job to help a friend.
- Ben bu işi bir arkadaşa yardımcı olmak için yapıyorum.
The crew was supportive.
- Mürettebat yardımcıydı.
I was trying to be supportive.
- Yardımcı olmaya çalışıyordum.