yardım eden

listen to the pronunciation of yardım eden
Turkish - English
conducive
concomitant
{i} contributing
adjuvant
yardım eden, yardımcı
help, help
yardım eden ülke
aid giving nation
yardım et
{f} helping

Thank you for helping me. Don't mention it. - Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir şey değil.

I was attracted to the idea of helping others and getting money. - Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.

yardım et
{f} aid

I was arrested for aiding in his escape. - Onun kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.

Advanced countries must give aid to developing countries. - Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.

yardım et
{f} help

Yesterday I helped my father. - Dün babama yardım ettim.

I helped my father yesterday. - Dün babama yardım ettim.

yardım et
{f} succor
yardım et
help&
yardım et
conduce to
yardım et
{f} assist

I would like you to assist me with my gardening. - Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.

They assisted the painter financially. - Mali olarak ressama yardım ettiler.

yardım et
tide over
yardım et
{f} succour
yardım et
conduce
gizlice ev işlerine yardım eden peri
brownie
yardım et
tideover
yardım talep edilen devlet ülkesine yardım talep eden devlet ajanının sızması
(Hukuk) infiltration by agents of the requesting state in the territory of the requested state
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) MUAZID
(Osmanlı Dönemi) inâyetkâr
yardım eden
Favorites