yarıştırma

listen to the pronunciation of yarıştırma
Turkish - English
to compete
yarış
race

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

Only four horses competed in the race. - Sadece dört at yarışta yarıştı.

yarış
competition, competing, vying
yarış
compete

Ten teams competed for the prize. - On takım ödül için yarıştı.

A fast child may win the race, but even a slow child can compete. - Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.

yarış
bout

The wrestler had his right leg broken in a bout. - Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

yarış
course
yarıştırmak
(Ticaret) matching
yarış
compete with

Nobody can compete with that. - Hiç kimse onunla yarışamaz.

We can't compete with that. - Biz onunla yarışamayız.

yarış
{f} contest

Are you going to take part in the contest? - Yarışmaya katılacak mısınız?

He was disqualified from taking part in the contest. - O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.

yarış
racing

He knows better than to spend all his money on horse racing. - Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.

What's your favorite racing game? - Gözde yarış oyunun nedir?

yarış
gymkhana
yarıştırmak
run
yarış
racing track
yarış
race, contest of speed
yarış
run

She was strong enough to run a 10-mile race. - 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.

I was exhausted after running the race. - Yarışta koştuktan sonra bitkindim.

yarış
race; competition
yarış
vie
yarıştırmak
to have (someone) compete, contest, contend or vie; to have (one person) compete, contest, contend, or vie with (another)
yarıştırmak
to cause to race, to race
yarıştırmak
race
yarıştırmak
to have (someone) race, have (someone) participate in a race; to have (one person) race against (another)
Turkish - Turkish
Yarıştırmak işi
Yarış
müsabaka
Yarış
(Osmanlı Dönemi) SEBAK
Yarış
(Hukuk) KONKUR
yarış
Genellikle bir ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka
yarış
Yarışma, rekabet
yarış
Bir spor dalında genellikle ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka: "Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir?"- T. Buğra
yarıştırmak
Yarışmasını sağlamak
çene yarıştırma
bakınız: söz göstergesi
çene yarıştırma
Karşılıklı gevezelik etme, karşılıklı çene çalma
yarıştırma
Favorites