Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
- Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Ten teams competed for the prize.
- On takım ödül için yarıştı.
Tom competes in ski races.
- Tom kayak yarışında yarışıyor.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
He was disqualified from taking part in the contest.
- O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
The contestant made two false starts.
- Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
What's your favorite racing game?
- Gözde yarış oyunun nedir?
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
- Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
The Yankees are running away with the pennant race.
- Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.