He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
The population of Italy is about half as large as that of Japan.
- İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.
Sami was lying on his side in a semi-fetal position.
- Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
The equator divides the globe into two hemispheres.
- Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.
Seasons are reversed in the southern hemisphere.
- Mevsimler Güney yarım kürede tersine çevrilir.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
The women paraded around seminude.
- Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
Will you come to the party tomorrow?
- Yarın partiye gelecekmisin?
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
The team won the semifinals and advanced to the finals.
- Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
Don't give up halfway.
- Yarı yolda pes etmeyin.
Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
- Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.