Turkish - English
Definition of yapaylık in Turkish English dictionary
- artificiality
- artificiality, affectation, affectedness
- artificiality, artificialness
- artifact
- yapay
- artificial
Tom comes from a culture where women artificially color their lips and put holes in their earlobes.
-Tom dudaklarını yapay olarak boyayan ve kulak memelerini delen kadınların bulunduğu bir kültürden geliyor.
The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.
-Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
- yapay
- (Kimya) artifical
- yapay
- (Bilgisayar) dummy
- yapay
- synthetic
- yapay
- {s} spurious
- yapay
- unauthentic
- yapay
- cardboard
- yapay
- man-made
- yapay
- inauthentic
- yapay
- (Ticaret) manmade
The Eisbach is a small manmade river in Munich.
-Eisbach, Münih'teki küçük bir yapay nehirdir.
- yapay
- mannered
- yapay
- (Pisikoloji, Ruhbilim) artifact
- yapay
- synthetical
- yapay
- unnatural
- yapay
- artificial, affected
- yapay
- artificial, synthetic, imitation
- yapay
- imitation
- yapay
- artificial, synthetic " suni; affected, mannered, phoney" yapmacık
- yapay
- ersatz
- yapay
- factitious
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yapaylık in Turkish Turkish dictionary
- Yapay olma durumu, sunîlik
- Yapay
- artifisyel
- Yapay
- (Hukuk) SENTETİK
- yapay
- Yapmacık
- yapay
- Doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış, üretilmiş yapma, suni
- yapay
- Doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış, üretilmiş yapma, sun'î