yapıştırmak

listen to the pronunciation of yapıştırmak
Turkish - English
paste
glue

It'll be difficult to glue the two pieces together. - İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.

stick
attach
to stick on, to fasten, to attach; (pul) to affix; to bond; to plaster; to deliver, to land, to clout; to retort
Land (someone) (a blow), deal (someone) (a blow)
Glue, paste, tape, or stick (one thing) onto (another); adhere (one thing) to (another)
Say (something) immediately to (someone) (by way of reply)
gunk up
to say (something) immediately to (someone) (by way of reply)
(pul) affix
gum
plant
(bant) apply
to glue, paste, tape, or stick (one thing) onto (another); to adhere (one thing) to (another)
bond
stick together
to land (someone) (a blow), deal (someone) (a blow)
conglutinate
fixate
cement
fix
post up
(ilan) post
agglutinate
fasten
retort
deliver
adhere to
land
apply
cycle
(Tekstil) adhere
stick on
clout
adhibit
appose
bind
glue up
{f} plaster
affix
solder
yapıştırmak (ilan)
post
yapıştırmak (tokat)
plant
yakı vurmak/yapıştırmak
to treat (an area) with a plaster, plaster; to blister; to cauterize
yakı yapıştırmak
plaster
yara bandı yapıştırmak
plaster
yara bandı yapıştırmak
apply a plaster
yapış
clung

As the waves crested about them, Tom and Mary clung desperately to the gunwales of their lifeboat. - Dalgalar etraflarını döverken Tom ve Meryem can havliyle filikalarının küpeştesine yapıştılar.

My wet clothes clung to my body. - Islak elbiselerim vücuduma yapıştı.

birbirine yapıştırmak
stick together
yapıştırma
(İnşaat) cementing
yapıştırma
bonding
yapıştırma
(Tekstil) adhesive bonding
yapış
adhare
yapış
{f} clam
yapış
cohere
yapış
cling

Wet clothing clings to the skin. - Islak giysi cilde yapışır.

yapış
{f} clinging
yapıştırma
cementation
yapıştırma
joining
yapıştırma
{i} gumming
yapıştırma
adhesion
yapıştırma
transfer
yapıştırma
splicing
yapıştırma
glueing
yapıştırma
gluing
afiş yapıştırmak
placard
ağda yapıştırmak
to apply epilating wax to
balmumu yapıştırmak
to mark, notice and remember (words)
cevabı yapıştırmak
field
cevabı yapıştırmak
answer back
cevabı yapıştırmak
give a sharp reply
cevabı yapıştırmak
retort
cevabı yapıştırmak
rejoin
cevabı yapıştırmak
make a point
cevabı yapıştırmak
to hit on the right answer quickly
cevapı dikmek/dayamak/yapıştırmak
colloq . to be ready with an answer
etiket yapıştırmak
label
etiket yapıştırmak
to label
ilan yapıştırmak
post
içine yapıştırmak
paste in
kartlara yapıştırmak
card
mum yapıştırmak
1. to seal (something) with sealing wax. 2. to make a mental note of
pul yapıştırmak
stamp
resmi mukavvaya yapıştırmak
mount a picture
seloteyple yapıştırmak
to sellotape
tokadı yapıştırmak
let fly at smb
yapış
making; construction; production
yapış
way of making/constructing/producing something
yapış
adhere

This glue does not adhere to plastic. - Bu yapıştırıcı plastiğe yapışmaz.

Wet clothes adhere to the skin. - Islak giysiler tene yapışır.

yapış
cohering
yapıştırma
agglutination
yapıştırma
(something) which has been stuck on with glue; (something) the parts of which have been stuck together with glue
yapıştırma
gluing, pasting, taping, or sticking (one thing) to (another); adhering (one thing) to (another)
yapıştırma
bond
yapıştırma
sticking on
üzerine yapıştırmak
paste on
üzerine yapıştırmak
(afiş) post over
Turkish - Turkish
Hızla vurmak
Yapışmasını sağlamak: "Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi."- F. R. Atay
Yaklaştırmak, birbirine dayamak
Yapışmasını sağlamak
Gecikmeden karşılık vermek veya gerekeni yapmak: "Miralay Bey, realist bir asker görüşü ile teşhisi yapıştırır."- H. Taner
Gecikmeden karşılık vermek veya gerekeni yapmak
Yaklaştırmak, birbirine dayamak: "Telefonu iyice kulağına yapıştırıyor."- A. İlhan
(Osmanlı Dönemi) DAMM
Yapıştırma
dikişsiz
yapış
Yapmak işi veya biçimi
yapış
Yapma işi veya biçimi
yapıştırma
Yapıştırarak yapılan
yapıştırma
Gelinlerin yüzüne yapıştırılarak yapılan süs
yapıştırma
Yapıştırmak işi
yapıştırmak
Favorites