Some were pretty badly burned.
- Bazıları oldukça kötü biçimde yanmıştı.
There were some burned-out structures along the road.
- Yol boyunca bazı yanmış yapılar vardı.
None of the computers can continue to run with a burnt card.
- Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
A burnt child dreads fire.
- Yanmış bir çocuk ateşten korkar.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
I took sides with them in the argument.
- Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
The accident took place near his home.
- Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
- Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
Who was at the party beside Jack and Mary?
- Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
We hurried in the direction of the fire.
- Yangın istikametinde koşturduk.
The birds flew away in all directions.
- Kuşlar dört bir yana uçuştu.
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
Who was at the party beside Jack and Mary?
- Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
- Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
He edged sideways through the crowd.
- O, kalabalığa yanlamasına sokuldu.
Tom was leaning against the wall near the door.
- Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.
His bed is next to the wall.
- Onun yatağı duvarın yanında.
Both buildings burned down.
- Her iki bina da yandı.
Ten houses were burned down.
- On ev yanıp kül oldu.
They sat side by side.
- Onlar yan yana oturdular.
The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
The neighbours have been banging about next door all morning.
- Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.
- Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.