How did this misunderstanding ever arise?
- Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
Don't misunderstand me.
- Beni yanlış anlamayın.
Tom seems to have misunderstood Mary.
- Tom Mary'yi yanlış anlamış görünüyor.
Anything that can be misunderstood will be.
- Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
Silence can be misinterpreted, but never misquoted.
- Sessizlik yanlış anlaşılabilir, ama asla yanlış aktarılamaz.
You misinterpreted my actions.
- Yaptıklarımı yanlış anladın.
Better to understand a little than to misunderstand.
- Biraz anlamak yanlış anlamaktan daha iyidir.