Turkish - English
Definition of yanlı in Turkish English dictionary
- supporter of; advocate of; adherent of; partisan of: Bu yöntemin yanlıları az. There are few who advocate this method
- (something) which has (a specified number of) sides: sekiz yanlı bir ev an octagonal house
- equal
- partial
- (Ticaret) bias
- impartial
- sided
- biased
- unfair
- follower
- prejudiced
- tendentious
- one-sided
- yanlı davranmak
- Take sides with ...; support one person or cause against another or others
- yanlı davranmak
- Take sides, take a stand, side with
- iki yanlı
- two-sided
- iki yanlı
- bilateral
- çok yanlı antlaşma, cok taraflı antlaşma
- (Ticaret) multilateral agreement
- eşit yanlı sınama
- equal tails test
- eşit yanlı test
- equal tails test
- tek yanlı
- unilateral, single-sided
- tek yanlı
- unilateral
- tek yanlı sözleşme
- deed pool
- çok yanlı
- multilateral
- çok yanlı/yönlü
- versatile, many-sided
- üç yanlı
- trilateral
Related Terms
English - English
Definition of yanlı in English English dictionary
- yanlı davranış
- Biased behavior
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yanlı in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) SAKİM
- YANLI
- Birinden yana olan veya bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen, yandaş, taraflı, taraftar
- tek yanlı
- Tek taraflı
- çok yanlı
- Farklı görüş açılarını içeren