Turkish - English
Definition of yanak in Turkish English dictionary
- cheek
She looked at me with tears running down her cheeks.
-Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
Her cheeks were tinged with red by the warmth of fire.
-Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
- dimple
- jaw
- (Otomotiv) sidewall
- (Automobil tyre) sidewall
- malar
- check
- (Tıp) mala
- (Anatomi) bucca
- yanak ile ilgili
- buccal
- yanak kası
- (Anatomi) cheek muscle
- yanak kemiği
- malar
- yanak kemiği
- malar bone
- yanak koruma bandı
- (Otomotiv) sidewall protective rib
- yanak lekesi
- (Tıp) buccal smear
- yanak plastik ameliyatı
- (Tıp) genyplasty
- yanak yanağa
- cheek to cheek
- al yanak
- cheek take
- sarkık yanak
- gill
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yanak in Turkish Turkish dictionary
- Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü: "Dedim dilber yanakların kızarmış / Dedi çiçek taktım gül yarasıdır."- Âşık Ömer
- Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü
- Lastik tekerlekli taşıtlarda lastiğin cant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi
- duluk
- (Osmanlı Dönemi) ARUZ
- arız
- (Osmanlı Dönemi) ÂRIZ
- bal
- yanak yanağa
- Yanakları biribirine değecek kadar yakın olarak