The old couple sat side by side.
- Yaşlı çift yan yana oturdu.
The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
I worked alongside Tom.
- Tom'la yan yana çalıştım.
The two houses stand alongside of each other.
- İki ev yan yana duruyor.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
He has a pain in his side.
- Onun yan tarafında bir ağrısı var.
The umpire sits in a high chair at the side of the court.
- Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
Tom stayed on the sideline.
- Tom yan çizgide kaldı.