He made a rude reply.
- O, kaba bir yanıt verdi.
I do not want to reply to his letter.
- Onun mektubunu yanıtlamak istemiyorum.
That's very nice of you, Willie answered.
- Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
Do I have to answer in English?
- İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?
I didn't expect such a nasty response to my question.
- Soruma böyle iğrenç bir yanıt beklememiştim.
What time did he ask for your response?
- Ne zaman yanıtınızı istedi?
She didn't return my calls.
- O çağrılarımı yanıtlamadı.
Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.
- Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.