yanıtla

listen to the pronunciation of yanıtla
Turkish - English
(Bilgisayar) reply to

I plan to reply to his letter right away. - Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.

I am happy to reply to your last letter. - Son mektubunu yanıtlamaktan mutluyum.

(Bilgisayar) reply with
respond

He responded to a speech of welcome. - Bir karşılama konuşmasını yanıtladı.

Tom responded instantly. - Tom anında yanıtladı.

{f} responding

Tom hasn't been responding to my texts. - Tom benim mesajlarımı yanıtlamıyor.

I'm sorry for the delay in responding. - Yanıtlamadaki gecikme için üzgünüm.

{f} answer

Answer the following questions in English. - Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.

Tom asked Mary a few questions that she couldn't answer, but she was able to answer most of his questions. - Tom Mary'ye cevap veremediği birkaç soru sordu, ama o onun sorularının çoğunu yanıtlayabildi.

(Bilgisayar) reply

I am happy to reply to your last letter. - Son mektubunu yanıtlamaktan mutluyum.

I plan to reply to his letter right away. - Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.

yanıtlamak
respond
yanıtlamak
{f} answer

Do I have to answer all of the questions? - Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?

I don't want to answer that question. - O soruyu yanıtlamak istemiyorum.

yanıtlamak
{f} reply

I finally have time to reply to the mail that I have received these past three weeks. - Sonunda bu son üç hafta boyunca almış olduğum postaları yanıtlamak için zamanım var.

I am happy to reply to your last letter. - Son mektubunu yanıtlamaktan mutluyum.

yanıt
{i} reply

I plan to reply to his letter right away. - Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.

Thank you for your reply. - Yanıtınız için teşekkür ederim.

yanıt
{i} answer

Do I have to answer in English? - İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?

The ease with which he answered the question surprised us. - Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

yanıt
response

What time did he ask for your response? - Ne zaman yanıtınızı istedi?

He nodded in response to my question. - Sorumu yanıtlamak için başını salladı.

yanıtlamak
to answer, to reply cevaplamak
yanıtlamak
respond to
yanıt
(Aydınlatma) output
yanıt
return

She didn't return my calls. - O çağrılarımı yanıtlamadı.

yanıt
rejoinder
yanıtlamak
meet
Yanıt
replique
yanıt
responds to
Yanıt
answerback
yanıt
answer, reply, response cevap
yanıt
reply , response
yanıtlamak
to answer, reply (to)
yanıtlamak
return
Turkish - Turkish

Definition of yanıtla in Turkish Turkish dictionary

yanıt
Cevap: "Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı."- N. Araz
yanıt
Cevap

Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı. - Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.

yanıtlamak
Cevaplamak