That man standing near the door and that woman on the opposite side of the room next to the window have photographic memories.
- Kapının yanında duran o adamın ve pencerenin yanındaki odanın diğer tarafındaki o kadının fotografik anıları var.
The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
- Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
- Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
- Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
The army was advancing in the wrong direction.
- Ordu yanlış yönde ilerliyordu.
The forest fire began to spread in all directions.
- Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
What is the hard part of learning Japanese?
- Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
- Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
Mary tilted her head sideways.
- Mary başını yana yatırdı.
Tom looked sideways at Mary.
- Tom yanlamasına Mary'ye baktı.
Tom was leaning against the wall near the door.
- Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.
Some pickpocket stole my wallet on the train.
- Bir yankesici trende cüzdanımı çaldı.
Ten houses were burned down.
- On ev yanıp kül oldu.
Both buildings burned down.
- Her iki bina da yandı.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
Last night there was a big fire in the neighbourhood.
- Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.
The neighbours have been banging about next door all morning.
- Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.