Turkish - English
Definition of yalnız başına in Turkish English dictionary
- alone
He lived alone in the forest.
-Ormanda yalnız başına yaşadı.
Was the work done by him alone?
-İş onun tarafından yalnız başına mı yapıldı.
- 1. alone, by oneself. 2. single-handed, single-handedly
- single handed
- by himself
- singly
- solo
Turkish - Turkish
Definition of yalnız başına in Turkish Turkish dictionary
- Kendi kendine, bir kendisi, tek başına
- kendi kendine
- (Osmanlı Dönemi) YEKSER
yalnız başına
Hyphenation
yal·nız ba·şı·naResimler
History
Favorites