yaklaştırmak

listen to the pronunciation of yaklaştırmak
Turkish - English
to approximate
to approximate (something) to
zoom in
bring closer
adduct
to draw (one thing) near (another)
to allow (someone) to have sexual intercourse with, let (someone) have sex with
bring near
draw sth up
approach
apply
yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaştırma
zoom in
yaklaş
{f} near

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near. - İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

yaklaş
{f} approach

He is a hard man to approach. - O yaklaşması zor bir adamdır.

According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa. - Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

yaklaş
{f} approximate

The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π. - Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

yaklaş
come near

Don't come near the bulldog in case it bites. - Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.

Don't let that dog come near me! - O köpeği yanıma yaklaştırma!

yaklaş
{f} nearing

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

yaklaştırma
approximation
yaklaştırma
apposition
yaklaştırma
keep off
yaklaştırma
kept off
kamerayı yaklaştırmak
dolly in
yaklaştırma
adduction
Turkish - Turkish
İki şeyi birbirine yakın duruma getirmek
Bir şeyi kendine yakın duruma getirmek. İki şeyi birbirine yakın duruma getirmek: "Sandalyesini biraz yaklaştırmak ister gibi yaparak söze yeniden başladı."- M. Ş. Esendal
Bir şeyi kendine yakın duruma getirmek
tutmak
Yaklaştırma
takrip
yaklaştırma
Yaklaştırmak işi
yaklaştırma
(Osmanlı Dönemi) takrib
yaklaştırmak
Favorites