yaklaşarak

listen to the pronunciation of yaklaşarak
Turkish - English

Definition of yaklaşarak in Turkish English dictionary

yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near. - İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

Your birthday is drawing near. - Doğum günün yaklaşıyor.

yaklaş
{f} approach

According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast. - Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

He is a hard man to approach. - O yaklaşması zor bir adamdır.

yaklaş
{f} approximate

The bridge is approximately a mile long. - Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

yaklaş
come near

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

He does not let the opponent come near him. - O, rakibin ona yaklaşmasına izin vermez.

yaklaş
{f} nearing

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

yaklaşarak
Favorites