yaklaş

listen to the pronunciation of yaklaş
Turkish - English
(Bilgisayar) zoom in
(Bilgisayar) zoom
{f} near

Don't come near me. I have a cold. - Bana yaklaşma, soğuk almışım.

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near. - İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

{f} approach

According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa. - Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.

He approached and fell on his knees. - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

{f} approximate

The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π. - Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

come near

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

Don't let that dog come near me! - O köpeği yanıma yaklaştırma!

{f} nearing

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

yaklaş ma
(Hukuk) (tır) approximation
yaklaş ve demirle
(Askeri) approach and moor