yakınsamak

listen to the pronunciation of yakınsamak
Turkish - English
converge
(Matematik) , phys. to converge
to regard (something) as imminent
yakınsa
{f} converging
yakınsa
converge

A convergent sequence is bounded. - Yakınsak bir sıra sınırlandırılmıştır.

yakınsa
converge on
yakınsama
convergence
yakınsama
converging
yakınsama
convergency
yakınsama
{M} phys. convergence
Turkish - Turkish
Bir şeyin yakın zamanda olacağını düşünmek, olmasını yakın görmek
Durağan bir büyüklüğe, hiçbir zaman erişmemek şartıyla gittikçe yaklaşmak
yakınsama
Yakınsamak işi
yakınsama
Aradaki açıklık sonsuz küçülerek fakat kesişmeden bir noktaya, bir limite doğru yaklaşma
yakınsamak
Favorites