yakın zamanda

listen to the pronunciation of yakın zamanda
Turkish - English
newly
in the near future

We wish to invite Peter to Japan in the near future. - Yakın zamanda Peter'ı Japonya'ya davet etmeyi istiyoruz.

1. not long ago, recently. 2. soon, in a short time
soon

It doesn't look as if that's going to happen any time soon. - Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.

Do you plan on going home anytime soon? - Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?

recently

I haven't been in contact with Mr. Smith recently. - Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim.

Her recently-released short story collection thrills enthusiasts of postmodern works in Esperanto. - Onun yakın zamanda yayımlanan öykü koleksiyonu Esperanto'da post modern eserlerin meraklılarını heyecanlandırıyor.

in recent times
anytime soon
imminently
{s} lateen
yakın zamanda olma
recency
en yakın zamanda
soon
yakın zamanda
Favorites