Felicja is married to a handsome man called Lazarz.
- Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
He is handsome and clever.
- O, yakışıklı ve akıllıdır.
He's smart, handsome and polite.
- O akıllı, yakışıklı ve kibardır.
Tom is sweet, smart, and handsome.
- Tom tatlı, akıllı ve yakışıklıdır.
Tom plays in a band, and is very good looking.
- Tom bir grupta çalıyor ve çok yakışıklı.
He's really good looking.
- O gerçekten yakışıklı.
Tom is a good-looking man.
- Tom yakışıklı bir adam.
He's a good-looking guy.
- O yakışıklı bir adam.