yadi̇gar

listen to the pronunciation of yadi̇gar
Turkish - English

Definition of yadi̇gar in Turkish English dictionary

yadigâr
remembrance
yadigâr
memento
yadigâr
keepsake; souvenir; remembrance
yadigâr
relic

All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations. - Bütün ülkeler, tüm sınırları içindeki insan grupların ecdat yadigar eserlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğu var.

yadigâr
commemorative
yadigâr
survival
yadigâr
token
yadigâr
keepsake, souvenir, remembrance, heirloom
yadigâr kalmak
survive
yadigar
reminder
yadigar
heirloom

She planted heirloom tomatoes. - O, aile yadigarı domatesleri ekti.

All our family heirlooms were destroyed in a fire. - Bütün aile yadigârlarımız ateşte yok edildi.

yadigar
remembrance
yadigar
keepsake
yadigâr
reminiscence
Turkish - Turkish
(Hukuk) Andaç; hatıra; hatırlanmaya yarayan şey
(Osmanlı Dönemi) Hatıra. Bir kimseyi veya bir şeyi hatırlatan
YADiGAR
Bir kimseyi veya bir olayı hatırlatan nesne veya kişi: "Bir eser bırakmadan geleceğe yadigâr / Bırakmışım kime ne, bırakmasan ne zarar."- E. B. Koryürek
yadigar
Bir kimseyi veya bir olayı hatırlatan nesne veya kişi
yadigar
Bir kimseyi ya da bir olayı anımsatan nesne
Yadigar
bergüzar
yadi̇gar
Favorites