The accident happened on a rainy day.
- Kaza yağmurlu bir günde oldu.
It was rainy yesterday.
- Dün hava yağmurluydu.
Will there be wet weather today?
- Bugün yağmurlu olacak mı?
Why are you wearing a raincoat? It's not raining, is it?
- Niçin yağmurluk giyiyorsun? yağmur yağmıyor, değil mi?
I called a cab, because it was raining.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
The street fight was interrupted with a hail of gunfire.
- Sokak kavgası, silah ateşi yağmuru ile kesildi.
The mafia boss was killed in a hail of machine gun fire.
- Mafya babası makineli tüfek ateşi yağmurunda öldürüldü.
They got thoroughly wet in the rain.
- Onlar yağmurda tamamen ıslandılar.
The sidewalks were wet after the rain.
- Yağmurdan sonra kaldırımlar ıslaktı.
The teacher was deluged with questions.
- Öğretmen soru yağmuruna tutuldu.
Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.