yağmalayarak

listen to the pronunciation of yağmalayarak
Turkish - English
looting
plundering
yağmala
{f} loot

A government official's stately mansion was looted. - Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

yağmala
{f} looting

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

yağmala
{f} gut
yağmala
{f} plundering
yağmala
{f} plunder
yağmala
pillage

The barbarians raped and pillaged our city. - Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı.

The Huns pillaged the village and burned it to the ground. - Hunlar köyü yağmaladılar ve onu yakıp kül ettiler.