Definition of y-direction in English Turkish dictionary
- direction
- yön
Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur.
- It is difficult to peg the direction of interest deregulation.
Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm.
- We thought we would write out the directions, in case you got lost.
- direction
- {i} istikamet
Tom Mary'ye evine giden istikametleri verdi.
- Tom gave Mary directions to his house.
Tom iyi bir Çin restoranının istikametini istedi.
- Tom wanted directions to a good Chinese restaurant.
- determine the direction
- yönünü belirlemek
- direction
- yönerge
İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
- direction
- gidişat
- direction
- {i} direktörlük
- direction
- yan
Yangın istikametinde koşturduk.
- We hurried in the direction of the fire.
Kuşlar dört bir yana uçuştu.
- The birds flew away in all directions.
- direction angles
- (Bilgisayar,Teknik) doğrultu açıları
- direction finder
- istikamet bulucusu
- direction finder
- (Askeri) istikamet bulucu
- direction finding
- (Askeri) istikamet bulma
- direction indicator
- (Otomotiv) sağ
- direction indicator
- sinyal lambası
- direction key
- (Bilgisayar,Teknik) oklu tuş
- direction of rotation
- (Otomotiv) dönme yönü
- row direction
- (Bilgisayar) satır yönü
- beam direction indicator
- ışın yönü göstergesi
- bellini tosi direction finder
- bellini tosi yön bulucusu
- call direction code
- çağrı yönlendirme kodu
- cathode ray direction finder
- katot ışınlı yön bulucu
- change direction
- yön değiştir
- conjugate direction
- eşlenik doğrultu
- direction
- kontrol
- direction
- idare
- direction
- talimat
İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
- When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
Birisi Tom'a yanlış talimat verdi.
- Someone gave Tom the wrong directions.
- direction
- yönetim
Sahne yönetimi ne önerir?
- What do the stage directions suggest?
- direction finder
- yön bulucu alet
- direction indicator
- yön gösterici
- direction key
- yön tuşu
- direction number
- yön sayısı
- direction of a line
- hat yönü
- direction of current flow
- akım akış yönü
- direction of polarization
- polarizasyon yönü
- direction of propagation
- yayılma yönü
- flow direction
- akış yönü
- landing direction
- iniş yönü
- left hand direction
- sol el yönü
- low frequency direction finder
- alçak frekans yön bulucusu
- reverse direction flow
- ters yönde akış
- right hand direction
- sağ el yönü
- self direction
- kendi kendini yönetme
- sense of direction
- yön duyusu
- direction
- yön alıcı cihaz
- direction angle
- doğrultu acısı, yönelti acısı
- direction cosine
- doğrultu kosinüsü
- fabric direction
- kumaş yönü
- give direction
- yön vermek
- ground direction finding
- yer yön tayini
- ground direction finding station
- yer yön tayin istasyonu
- guidance; lead; direction
- rehberlik, kurşun, yön
- measuring wind speed and direction
- ölçme rüzgar hızı ve yönü
- moving in only one direction
- sadece bir yönde hareket
- normal flow direction
- normal akış yönü
- opposite direction
- ters yönde
- the direction of mecca
- Kıble
- Reversing the travel direction
- (Tekstil) Hareket yönünün değişmesi
- air defence direction center
- (Askeri) HAVA SAVUNMA İDARE MERKEZİ: Tayin edilmiş bir sorumluluk bölgesi içinde hava gözetlemesi, önleme kontrolü ve tahsis edilmiş hava savunma silahlarının idaresini yapma yeteneğine sahip bir tesis. Bu tesis, teşhis yeteneğine de sahip olabilir
- ask for direction
- adres sormak
- automatic direction finder
- (Askeri) OTOMATİK İSTİKAMET BULUCU: Bir hava aracında bulunan ve ayar edildiği herhangi bir telsiz istasyonunun istikametini devamlı olarak gösteren telsiz cihazı. Bu cihazdan, hava araçlarının seyrüseferine yardım için faydalanılır
- automatic direction finding
- (Askeri) otomatik yön bulma
- automatic radio direction finder
- (Askeri) OTOMATİK TELSİZ İSTİKAMET BULUCUSU: Bak. "automatic direction finder"
- automatic radio direction finding
- (Askeri) telsizle otomatik yön bulma
- beginning direction
- başlangıç istikameti
- bellini tosi direction finder
- bellini-tosi yön bulucusu
- blow in opposite direction
- tersten esmek
- by direction of
- talimatıyla
- by direction of
- emriyle
- camera axis direction
- (Askeri) KAMERA EKSENİ YÖNÜ: Poz zamanında kameranın optik ekseninin yatay düzey üzerindeki yönü. Bu yön, doğru/manyetik kuzeyde ilişkili derecelerle ifade olunan onun azimutlarıyla tanımlanmaktadır
- chart direction of wind
- (Askeri) RÜZGAR PLAN İSTİKAMETİ: Atış hattından balistik rüzgarın esmekte olduğu yöne doğru, saat yelkovanı istikametinde ölçülen yatay açı. Bu istikamet; atış hattı istikamet açısı, rüzgar istikamet açısından çıkarılarak bulunur. Ayrıca bakınız: "wind-fire angle"
- come in the opposite direction
- karşı yönden gelmek
- come in the opposite direction
- karşı yönden seyretmek
- compass direction
- (Askeri) PUSULA YÖNÜ/İSTİKAMETİ: İstikameti pusulanın kuzeyden saat yelkovanı yönünde ölçülen açısal mesafe şeklinde ifade edilen yatay yön
- direction
- {i} yönetme
- direction
- (Askeri) YÖN: l. Bir topçu veya deniz topçu destek atışında, tespitçi/gözlemci tarafından atış isteğinde tespit noktasını belirtmek için kullanılan bir terim. 2. Bknz. "intelligence cycle"
- direction
- (Tekstil) yön, doğrultu
- direction
- {i} açıklama
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
- According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
- direction
- directional istikametedirectional
- direction
- (Tıp) Yön, doğrultu, istikamet, directio
- direction
- tembih
- direction
- nezaret
- direction
- {i} yön, istikamet, taraf
- direction
- belirli bir notanın nasıl çalınacağını belirten işaret
- direction
- {i} kumanda
- direction
- meyil
- direction
- {i} emir
Keşke onun emirlerine itaat etseydim.
- I wish I had obeyed his directions.
Lütfen hemşirenin emirlerine uyun.
- Please follow the nurse's directions.
- direction
- {i} alıcı adresi
- direction
- direction finder radyo yön bulucu alet
- direction and control
- yönlendirme ve denetleme
- direction angle
- yönelti açısı
- direction angle
- doğrultu açısı
- direction angles
- dogrultu acilari
- direction arrow
- yön oku
- direction board
- (Askeri) İSTİKAMET LEVHASI: Yüzer milyemlik taksimatla işaretlenmiş, merkezinde, eksen etrafında dönen bir göstergesi bulunan dairevi levha. İstikamet levhası; seslerin istikametini tanımada bir gözetleyiciye yardımcı alet olarak kullanılır
- direction board
- (Askeri) istikamet levhası
- direction cosine
- yönelti eşdikmeliği
- direction finder
- yön sinyali alıcısı
- direction finder
- (Askeri) İSTİKAMET BULUCU, KESTİRME ALETİ: Bknz. "radio direction finder"
- direction finder station
- (Askeri) İSTİKAMET BULMA İSTASYONU; KESTİRME İSTASYONU: Uçak ve. gemilere rota vermek ve düşman uçakları ile telsiz istasyonlarının yerlerini tespit etmek için; bir istikamet bulucu telsiz cihazı kullanan istasyon. Buna "direction finding station" da denir
- direction finding
- (Askeri) İSTİKAMET BULMA İSTASYONU: Bknz. "direction finder station"
- direction finding
- sinyâl yönünü belirleme
- direction finding station
- radyo iletki istasyonu
- direction finding; dispersion factor; disposition form
- (Askeri) yön bulma; dağılma faktörü; İşlem Formu
- direction for use
- kullanma talimatı
- direction in which tire rolls
- (Otomotiv) lastiklerin yuvarlanma yönü
- direction indicator
- yön göstergesi
- direction indicator
- rota göstergesi
- direction number
- (Matematik) doğrultman sayı
- direction of arrival
- (Askeri) Varış istikameti
- direction of attack
- (Askeri) TAARRUZ İSTİKAMETİ: Asıl taarruz veya birlik ağırlık merkezinin takip edeceği belirli istikamet. Birliklerin bu istikamete bağlı kalması ve rastlayacağı düşman mukavemetinin yanından dolaşması istenir. Taarruz istikameti, esas itibarıyla, karşı taarruzda veya tali taarruzların asıl taarruza azami katkıyı yapmalarının temini maksadı ile kullanılır
- direction of attack
- (Askeri) taarruz istikameti
- direction of closing
- kapanış yönü
- direction of current
- akıntının yönü
- direction of current flow
- (Otomotiv) akımın geçme yönü
- direction of flow
- (Otomotiv) akış yönü
- direction of flow arrow
- (Otomotiv) akış yönü oku
- direction of force
- kuvvetin yönü
- direction of lamp
- (Otomotiv) dönüş yönü
- direction of load
- (Otomotiv) yük ekseni
- direction of movement
- (Otomotiv) hareket yönü
- direction of rotation of the spindles
- (Tekstil) iğ dönme yönü
- direction of sliding
- kayma doğrultusu
- direction of the wind
- (Meteoroloji) rüzgar yönü
- direction selector
- yön seçici
- direction sign
- yön levhası
- direction sign
- yön gösterici tabela
- direction switch
- yön şalteri
- direction valve
- yön valfi
- fault direction
- fay doğrultusu
- fighter direction aircraft
- (Askeri) avcı harekatı idare uçağı
- fighter direction aircraft
- (Havacılık) avcı komutan uçağı
- fighter direction ship
- (Askeri) avcı harekatı idare gemisi
- fighter direction ship or aircraft
- (Askeri) AVCI HAREKATI İDARE GEMİSİ VEYA UÇAĞI: Avcı harekatını idare edecek donanım ve personele sahip bir gemi veya uçak. Ayrıca bakınız: "combat information ship"
- find direction
- yön bulmak
- finding direction by night
- (Askeri) Geceleyin yön tayini
- fire direction
- (Askeri) Ateş idaresi
- fire direction
- (Askeri) ATEŞ İDARESİ: Ateş gücünün taktik yönde kullanılması; hedeflerin seçilmesi, ateşlerin toplanması ve taksiminde ve her görev için cephane tahsisinde, bir veya daha çok birliğin taktik emir ve komutasını icra. Bu husus, ateş idare merkezlerinde hedef bilgilerinin münasip atış komutlarına çevrilmesinde kullanılan usul ve tekniği de içine alır
- fire direction center
- (Askeri) ateş idare merkezi
- fire direction center
- (Askeri) ATEŞ İDARE MERKEZİ, ATIŞ İDARE MERKEZİ (DZ.): Bir komuta yerinin topçu personeli ile muharebe personeli ve malzemesinden ibaret ve komutana ateş idare ve ateş kontrol imkanı sağlayan unsuru. Atış idare merkezi; hedef istihbarat, ve ateş istekleri alıp bunları uygun atış idaresine çevirir
- fire direction control computer
- (Askeri) ATEŞ İDARE SAYICISI/BİLGİSAYAR
- fire direction net
- (Askeri) ATEŞ İDARE ÇEVRİMİ: Gözetleyicileri, irtibat subaylarını, hava gözetleyicilerini ve ateş bataryalarını, ateş idaresi maksadıyla ateş idare merkezine bağlayan muhabere şebekesi
- fire direction officer; flexible deterrent option; flight deck officer
- (Askeri) ateş idare subayı; esnek caydırıcı seçenek; uçuş güverte subayı
- flow direction
- (Askeri) AKIŞ YÖNÜ: Akış diyagramı üzerinde simgelerin arasını birleştiren yolu gösteren bir çizgi
- glide direction
- kayma doğrultusu
- gun direction
- (Askeri) ATEŞ İDARESİ: Bir gemide top ateşinin tevzi ve idaresi
- harbor defense commander; helicopter direction center
- (Askeri) liman savunma komutanı; helikopter idare merkezi
- helicopter direction center
- (Askeri) HELİKOPTER İDARE MERKEZİ: Yerine göre taktik hava kontrol merkezinin, taktik hava idare merkezinin veya direkt hava destek merkezinin geniş ölçüde kontrolü altında bir hava harekatı tesisi. Helikopter harekatının kontrol ve idaresi bu merkezden icra edilir
- horizontal direction
- yatay istikamet
- in which direction should i go
- hangi yönde gitmeliyim
- instrument direction
- (Askeri) alet istikameti
- instrument direction
- (Askeri) ALET İSTİKAMETİ: Havada yüksek bir paralanmanın batarya mevziindeki bir alet üzerinde görülen ve tespit edilen istikameti. Bu istikamet, bilahare batarya subayının hesaplanmış veya ölçülmüş yan açısı bağlama miktarını kontrol etmesini ve düzeltme yapmasını mümkün kılar
- measuring direction
- (Otomotiv) ölçme yönü
- north south direction
- kuzey güney doğrultusu
- nudge somebody in direction
- yön göstermek
- orbital direction
- (Askeri) YÖRÜNGE İSTİKAMETİ: Yörünge dönüşü yapan bir cismin çizdiği yolun istikameti. Bir arz uydusunda bu yol, ekvatora nazaran meyil açısı olarak ifade edilir. Arz çevresinde günde bir kaç defa dönüş yapan bir uyduda, bir nokta üzerinden geçiş pusula açısı, Arzın kendi etrafındaki dönüşü sebebiyle, değişiktir
- point somebody in direction
- yön göstermek
- positional adjustment; precision aircraft direction
- (Askeri) konumsal ayarlama; hassas hava aracı yönetimi
- principal direction
- (Askeri) ana yön
- principal wave direction
- (Askeri) ana dalga yönü
- radio direction finder
- (Askeri) TELSİZ İSTİKAMET KESTİRİCİ: Telsiz istasyonlarından, gelen yön işaretlerini alan, yöneltilmiş antenli bir alet. İşaretler, bir gösterge tarafından bir semt açı ıskalası üzerine kaydedilir.. Bu alet, gelen telsiz dalgalarının istikametini tespitte kullanılır. Buna "direction finder" da denir
- radio direction finder loop
- (Askeri) TELSİZ İSTİKAMET KESTİRİCİ ÇERÇEVE ANTENİ: Bak. "lubberline"
- radio direction finder station
- (Askeri) TELSİZ İSTİKAMET KESTİRME İSTASYONU: Hava araçları ve gemilerin bir telsiz kestirme cihazı ile kerteriz alarak tayin etmelerine yarayan sabit telsiz istasyonu. Buna "direction finder station" da denir
- radio direction finder; rapid deployment force
- (Askeri) telsiz yön bulucusu; çevik kuvvet
- radio direction finding
- (Askeri) TELSİZ İSTİKAMET KESTİRMESİ: Bir istasyonun kendi yayınları vasıtasıyla sadece yönünün bulunduğu telsiz mevkii
- radio direction finding data base
- (Askeri) TELSİZ İSTİKAMET BULUCU VERİ BAZI: Hedef alıcı/vericilerde nirengi elde etmek amacıyla telsiz istikamet bulma faaliyetlerini desteklemek, için sağlanması gerekli hava ve kara vasıtaları ile toplanan bilgi yekünü
- sailing direction
- (Askeri) sefer yönü
- searchlight direction
- (Askeri) IŞILDAK İDARESİ: Bak. "searchlight control"
- sense of direction
- yön kestirme yeteneği
- spot direction
- (Askeri) TRAFİK DÜZENLEME NOKTASINDA KONTROL, NOKTA KONTROLÜ: Yol trafik kontrolünde, trafiğin bir yol kavşağı gibi belirli bir noktadan idare edilmesi
- stage direction
- sahne düzeni
- step in the right direction
- (deyim) ilerleme,amaca yaklaşılmasını sağlayan bir iş
- tactical air direction center
- (Askeri) taktik hava yönetim merkezi
- tactical air direction center
- (Askeri) TAKTİK HAVA İDARE MERKEZİ: Taktik hava kontrol merkezinin tam kontrolu altında çalışan bir hava harekat tesisi. Bir sorumluluk bölgesi dahilindeki taktik hava harekatına ait hava araçları ve hava haber verme ve ikaz hizmeti görevleri buradan idare edilir. Ayrıca bak "tactical air director"
- twist in same direction
- (Tekstil) aynı yöne bükülü
- wind direction
- (Askeri) RÜZGAR İSTİKAMETİ: Rüzgarın esmekte olduğu istikamet. Rüzgar istikameti, istikamet açısı (semt) ile ifade edilir
- wind direction indicator
- (Askeri) RÜZGAR İSTİKAMET GÖSTERGESİ: Hassas bir jiruetin (wind vane) biraz açığına konan ve bir taksimatlı kadran üzerinde ani rüzgarın yönünü gösteren bir meteoroloji aleti