yırt

listen to the pronunciation of yırt
Turkish - English
(Bilgisayar) tear off
rip up

I'm going to rip up this piece of paper. - Bu kağıt parçasını yırtacağım.

lacerate
{f} torn

The cover of this book has been torn off. - Bu kitabın kapağı yırtılmış.

Someone has torn two pages out of this book. - Birisi bu kitaptan iki sayfa yırttı.

rend
{f} tore

The nail tore his jacket. - Çivi onun ceketini yırttı.

He angrily tore up the letter from her. - Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.

{f} tear

I saw him tear up the letter. - Onun mektubu yırtıp attığını gördüm.

You can tear the box open. - Kutuyu yırtarak açabilirsin.

{f} lacerated
ripup