There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
I saw a movie for the first time in two years.
- İki yılda ilk kez bir film izledim.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
I saw a movie for the first time in two years.
- İki yılda ilk kez bir film izledim.
As the sun rose, the stars faded away.
- Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.
Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.
- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
- Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.