Tom looked up at the starry sky.
- Tom yıldızlı gökyüzüne baktı.
María looked at the starry sky, with a quarter moon that illuminated that autumn night.
- María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.
Many nights did he spend, looking up at the stars.
- O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
- Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
The North Star is very easy to find.
- Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
Look, it's the North Star.
- Bak, o, Kuzey Yıldızı.
They don't know how to use an asterisk.
- Onlar bir yıldız işaretinin nasıl kullanılacağını bilmiyorlar.
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
Clyde Tombaugh also discovered several star clusters, a comet and more than a hundred asteroids.
- Clyde Tombaugh ayrıca farklı yıldız kümeleri, bir kuyruklu yıldız ve yüzden fazla asteroid keşfetti.
Tom doesn't know what a star is and what a celestial body is.
- Tom, bir yıldızın ne olduğunu ve bir gök cisminin ne olduğunu bilmiyor.