María looked at the starry sky, with a quarter moon that illuminated that autumn night.
- María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.
Make a wish on a starry night.
- Yıldızlı gecede bir dilek tut.
That small star is the brightest.
- En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
Many nights did he spend, looking up at the stars.
- O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
Look, it's the North Star.
- Bak, o, Kuzey Yıldızı.
The North Star is very easy to find.
- Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
They don't know how to use an asterisk.
- Onlar bir yıldız işaretinin nasıl kullanılacağını bilmiyorlar.
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
What's the difference between asteroids and comets?
- Astreoidler ve kuyruklu yıldızlar arasındaki fark nedir?
The footnotes are marked with an asterisk.
- Dipnotlar yıldız işareti ile işaretlenmiştir.
Tom doesn't know what a star is and what a celestial body is.
- Tom, bir yıldızın ne olduğunu ve bir gök cisminin ne olduğunu bilmiyor.