yıldırıcı

listen to the pronunciation of yıldırıcı
Turkish - English
frustrating
deterrent
yıl
year

We went to London last year. - Geçen yıl Londra'ya gittik.

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

yıl
(Bilgisayar) years

There was a castle here many years ago. - Yıllar önce orada bir kale vardı.

India was governed by Great Britain for many years. - Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.

yıl
(Bilgisayar) yrs
yıl
(Bilgisayar) yr
yıl
twelvemonth
korku salan, yıldırıcı, ürküntücü
struck fear, intimidating, ürküntü process
yıl
year sene
yıl
sun

My father's birthday falls on Sunday this year. - Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.

As the sun rose, the stars faded away. - Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.

yıl
period of 365 days
yıl
period of 12 months
Turkish - Turkish

Definition of yıldırıcı in Turkish Turkish dictionary

yıl
Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene: "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor."- C. S. Erozan
Yıl
sene

Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum. - Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.

Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış. - Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

yıl
Bir gezegenin güneş çevresindeki dolanım suresine o gezegenin adı ile kullanılarak yıl denir
yıl
Yer yuvarlağının, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre: "Kırkı atlayalı birkaç yıl oldu."- H. E. Adıvar
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre
yıl
Ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene