Turkish - English
Definition of yılanlar in Turkish English dictionary
- snakes
- third-person singular of snake
- plural of snake
- yılan
- {i} snake
Sweet words bring the snake out of its hole.
-Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Is the snake alive or dead?
-Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?
- yılan
- {i} serpent
Hercules killed both serpents.
-Herkül her iki yılanı öldürdü.
The serpent tempted Eve.
-Yılan Havva'yı ayartmıştı.
- yılan
- snake in the grass, viper, malevolent and sneaky person
- yılan
- (Tabiat Doğa) (sürüngen, Fam: yılanlar,haneşiye) snake
- yılan
- ophido
- yılan
- snake; serpent; viper
- yılan
- snake, serpent
- yılan
- scaly legless reptile with a long narrow body; person who cannot be trusted
- yılan
- viper
- yılan
- python
- yılan
- vipera
- yılan
- worm snake
- Yılan
- snakehead
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yılanlar in Turkish Turkish dictionary
- YILAN
- Sinsi ve hain: "Gözlerinde, ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor."- Y. Z. Ortaç
- YILAN
- Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı
- Yılan
- yerdegezen
- Yılan
- (Osmanlı Dönemi) HANEŞ
- Yılan
- (Osmanlı Dönemi) AVHEC
- Yılan
- mar
- Yılan
- uzun hayvan
- yılan
- Sinsi ve hain
Related Terms
yılanlar
Hyphenation
yı·lan·larResimler
History
Favorites