Turkish - English
Definition of yılanlı in Turkish English dictionary
- snaky
- Twisty
Walking through the snaky passages I was soon completely lost.
- Resembling or relating to snakes
- {a} resembling a snake, having snakes, fly
- Sly; cunning; insinuating; deceitful
- Covered with serpents; having serpents; as, a snaky rod or wand
- {s} resembling a snake; twisting, winding, sinuous; venomous; treacherous, insidious; infested with snakes
- Of or pertaining to a snake or snakes; resembling a snake; serpentine; winding
- resembling a serpent in form; "a serpentine wall"; "snaky ridges in the sand"
- yılan
- {i} snake
There are over 2,500 types of snakes in the world.
-Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
Sweet words bring the snake out of its hole.
-Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- yılan
- {i} serpent
The serpent tempted Eve.
-Yılan Havva'yı ayartmıştı.
Hercules killed both serpents.
-Herkül her iki yılanı öldürdü.
- yılan
- snake in the grass, viper, malevolent and sneaky person
- yılan
- (Tabiat Doğa) (sürüngen, Fam: yılanlar,haneşiye) snake
- yılan
- ophido
- yılan
- snake; serpent; viper
- yılan
- snake, serpent
- yılan
- scaly legless reptile with a long narrow body; person who cannot be trusted
- yılan
- viper
- yılan
- python
- yılan
- vipera
- yılan
- worm snake
- Yılan
- snakehead
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yılanlı in Turkish Turkish dictionary
- YILAN
- Sinsi ve hain: "Gözlerinde, ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor."- Y. Z. Ortaç
- YILAN
- Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı
- Yılan
- yerdegezen
- Yılan
- (Osmanlı Dönemi) HANEŞ
- Yılan
- (Osmanlı Dönemi) AVHEC
- Yılan
- mar
- Yılan
- uzun hayvan
- yılan
- Sinsi ve hain
Related Terms
yılanlı
Hyphenation
yı·lan·lıResimler
History
Favorites