Definition of yıl in Turkish English dictionary
- year
I saw a movie for the first time in two years.
- İki yılda ilk kez bir film izledim.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
- (Bilgisayar) years
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
- (Bilgisayar) yrs
- (Bilgisayar) yr
- year sene
- sun
Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
- Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
Tom hasn't sung in years.
- Tom yıllarca şarkı söylemedi.
- period of 365 days
- period of 12 months
- twelvemonth
- yıl Z
- (Askeri) year
Tom had a rough time last year.
- Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
The first few years were difficult.
- İlk birkaç yıl zordu.
- yıl (şiir)
- sun
- yıl başına
- (Ticaret) per annum
- yıl boyunca
- all the year round
- yıl boyunca
- year round
- yıl dönüşümü
- epulation
- yıl içerisinde
- yearly
- yıl sonu
- year-end
Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
- Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
- yıl aşırı
- in excess
- yıl açılış
- (Ticaret) start of year allocation
- yıl bazında
- on yearly basis
- yıl başına
- per year
- yıl boyu turizm
- (Turizm) yearlong tourism
- yıl boyunca
- throughout the year
- yıl halkası
- annual ring
- yıl on iki ay
- 1. throughout the entire year. 2. continuously
- yıl ortası
- midyear
- yıl ortası sınavı
- midyear
- yıl ortasındaki
- midyear
- yıl sonu ayarlaması
- (Ticaret) year-end adjustment
- yıl sonu bilanço
- (Ticaret) year-end balance sheet
- yıl sonu bilançosu
- (Ticaret) year-end balance sheet
- yıl sonu döviz alış kuru
- (Ticaret) year-end buying exchange rate
- yıl sonu envanter kaydı
- (Ticaret) year end entries
- yıl sonu envanter kaydı
- (Ticaret) year end adjustment
- yıl sonu hesaplaşması
- (Ticaret) yearly settlement
- yıl sonu itibariyle
- by year-end
- yıl sonu itibarıyla
- by year-end
- yıl sonu karı
- (Ticaret) year end dividend
- yıl sonu kazancı
- (Ticaret) year-end earning
- yıl sonu notu
- (Eğitim) end of the year degree
- yıl sonu ortalaması
- (Eğitim) year-end average
- yıl sonu raporu
- (Ticaret) year-end report
- yıl sonu stokları
- (Ticaret) ending stock
- yıl sonunda
- by the end of year
- yıl uğursuzun
- (Atasözü) Nowadays everything seems to be going in favor of the crooks and the undeserving
- yıl-iklim
- year-climate
- bir yıl yaşayan bitki
- annual
- her yıl 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlanıldığı Hristiyan bayramı
- Christmas
- yıl dönümü
- anniversary
Our wedding anniversary is coming soon.
- Evlilik yıl dönümümüz yakında geliyor.
It's the anniversary of the end of the war.
- Savaşın sonunun yıl dönümüdür.
- bin yıl
- millennium
The Millennium Development Goals were supposed to be achieved by 2015.
- Bin yılın kalkınma hedeflerine 2015 yılına kadar ulaşılması gerekiyordu.
A thousand years makes a millennium.
- Bin yıl, bir millenium yapar.
- bir önceki yıl
- previous year
- birkaç yıl önce
- a few years ago
- bu yıl içinde
- later this year
- bütün yıl
- through the year
- bütün yıl
- all the year round
- bütün yıl boyunca
- year round
- bütün yıl boyunca
- (Konuşma Dili) all the year round
- bütün yıl boyunca
- year-round
- ertesi yıl
- next year
- gelecek yıl
- nextyear
- her yıl
- yearly
- her yıl
- year in year out
- her yıl için
- per annum
- her yıl olduğu gibi
- like every year
- her yıl yapılan
- (Politika, Siyaset) per annum
- iki yıl önce
- two years ago
- ilk yıl
- first year
- resmi yıl
- calendar year
- temel yıl
- (Politika, Siyaset) base year
- yedi yıl savaşı
- (Tarih) seven years war
- yıl sonu
- final
- önceki yıl
- last year
- yıl sonu
- close of the year
- yıl sonu
- end of year
- 2 yıl vadeli
- two-year term
- 20 yıl
- twenty years
- 20 yıl
- 20 years
- 4 yıl önceki
- 4 years ago
- 40 yıl sonra
- forty years later
- 40 yıl sonra
- 40 years later
- Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
- (Atasözü) A miss is as good as a mile
- artık yıl
- leap year
How many days are there in a leap year?
- Bir artık yılda kaç gün vardır?
Except for leap years, February has only 28 days.
- Artık yıllar dışında şubat sadece 28 gün çeker.
- bu yıl
- this year
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
This year is an important year for me.
- Bu yıl benim için önemli bir yıldır.
- kırk yıl düşünse aklına gelmemek
- Eude someone
- mali yıl
- financial year
- yeni yıl arefesi
- New year's eve
- yeni yıl tatili
- New year holiday
- yıllar
- years
There was a castle here many years ago.
- Yıllar önce orada bir kale vardı.
India was governed by Great Britain for many years.
- Hindistan uzun yıllardır Birleşik Krallık tarafından yönetildi.
- Louisvil'de her yıl yapılan at yarışları
- Kentucky Derby
- adam/yıl
- (Ticaret) man-year
- adli yıl
- hilary term
- adli yıl
- court year
- akademik yıl
- academic year
My friend graduates in one academic year.
- Arkadaşım bir akademik yılda mezun oluyor.
The academic year began in September.
- Akademik yıl eylül ayında başladı.
- akademik yıl
- session
- altı yıl süren
- sexennial
- anomal yıl
- anomalistic year
- artık yıl
- bissextile year
- artık yıl
- intercalary year
- artık yıl
- bissextile
- ayrıksı yıl
- anomalistic year
- başkanlık seçimlerinin yapıldığı yıl
- presidential year
- beş yıl süren
- quinquennial
- binlerce yıl
- thousand of years
- bir yıl süren
- yearlong
- burada bir yıl kalacağım
- I'll stay here for a year
- bütçe yıl
- (Hukuk) financial year
- bütün bir yıl
- all year round
- dört yıl süren olay
- quadrennial
- ertesi sene/yıl
- the ensuring year
- geçen yıl
- last year
The Japanese economy grew by 4% last year.
- Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.
Was Ms. Kato your teacher last year?
- Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- her geçen yıl
- year after year
- her yıl
- year after year
We have to deal with the same old problem year after year.
- Aynı eski sorunla her yıl uğraşmak zorundayız.
They continued fighting against the invaders year after year.
- Her yıl işgalcilere karşı savaşa devam ettiler.
- her yıl
- every year, annually
- her yıl değişik ekin ekme
- (Tarım) crop rotation
- her yıl ortaya çıkan şey
- hardy annual
- her yıl yapılan
- annual
- her yıl yeşeren bitki
- hardy annual
- hicri yıl
- the year of the hegira
- iki yıl
- twoyear
- iki yıl süren
- biennial
- iki yıl yaşayan bitki
- biennial
- ikinci yıl öğrencisi
- sophomore
- kameri yıl
- lunar year
- kişi-yıl
- (Tıp) person-year
- kırk yıl
- a month of sundays
- mali yıl
- fiscal year
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
- Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.
- mali yıl
- (Ticaret) fy (fiscal year)
- mali yıl
- accounting year
- mali yıl
- tax year
- miladi yıl
- year of grace
- on yıl kuralı
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ten-year rule
- on yıl süren
- decade-long
- ortalama yıl
- average year
- otuz yıl savaşı (1618-48)
- (Tarih) thirty years war
- prim alınmayan yıl
- (Sigorta) year free of premium
- resmi yıl
- civil year
- sekiz yıl süren
- octennial
- sonraki on yıl izarfında
- in other ten years
- sonraki on yıl içinde
- in other ten years
- suratına bakanın kırk yıl işi rast gitmez
- (Konuşma Dili) He's a real Jonah./He brings bad luck to everyone he meets
- yahudilerin yedi yılda bir ekim yapmadığı yıl
- sabbatical year
- yedi yıl süren
- septennial
- yeni (hükümet/yıl)
- incoming
- yeni yıl
- the new year
Soon the new year comes around.
- Yakında yeni yıl geliyor.
I'll see you in the new year.
- Ben seni yeni yılda göreceğim.
- yeni yıl
- new year
Merry Christmas and a Happy New Year!
- Mutlu Noeller ve Mutlu bir Yeni Yıl.
On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.
- Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder.
- yeni yıl büyük başlığı
- (Bilgisayar) new year banner
- yirmi yıl süren
- vicennial
- yıllar
- year’s