He led me to financial ruin.
- O beni mali yıkıma götürdü.
The war brought ruin to the country.
- Savaş ülkeye yıkım getirdi.
They're going to knock down that monument.
- Onlar o anıtı yıkacaklar.
This building will be demolished next month.
- Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.
A few old buildings need to be demolished.
- Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.
Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot.
- Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.
Tom found his house vandalized.
- Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.
The shopping center will be demolished.
- Alıveriş merkezi yıkılacak.
This building will be demolished next month.
- Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.