yığma

listen to the pronunciation of yığma
Turkish - English
conglomeration
agglomeration
accumulation
condensation
agglomerate
(Mekanik) upsetting
masonry
(Pisikoloji, Ruhbilim) aggregate
stockpiling
(Mekanik,Teknik) upset
collapse
concentration
chunking
hoarded
(Nükleer Bilimler) stacking
{i} hoarding
yığmak
pile up
yığmak
agglomerate
yığmak
{f} accumulate
yığma bağ
close timbering
yığma kargo
bulk freight
yığma tahkimat
close timbering
yığmak
hill
yığmak
roll up
yığmak
by
yığmak
bank
yığmak
hoard
yığmak
(Jeoloji) dumping
yığmak
put up
yığmak
concentrate
yığmak
stockpile
yığmak
stockpiling
yığ
{f} pile

Tom put a pile of letters on Mary's desk. - Tom, Mary'nin masasının üstüne bir yığın mektup koydu.

This car is a pile of rubbish. - Bu otomobil bir çöp yığını.

yığ
amass
yığ
{f} heap

Get rid of that heap of old newspapers. - O eski gazete yığınından kurtulun.

The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs. - Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.

yığ
{f} lump
yığ
{f} stacked

Tom stacked the boxes up against the wall. - Tom kutuları duvarın önüne yığdı.

He must have stacked them up against the wall. - Onları duvarın dibine yığmış olmalı.

yığ
heap up
yığmak
store up
yığmak
bank up
yığmak
heap
yığmak
amass
yığmak
stack
yığmak
pile
yığmak
heap up
yığmak
clutter
yığmak
cast up
yığmak
mass
yığmak
pack
yığmak
stock
yığmak
lay up
yığmak
dump
yığmak
conglomerate
yığmak
clump
yığmak
to heap, heap (things) up, pile, pile (things) up; to stack, stack (things) up
yığmak
to accumulate, amass; to lay up a store of
yığmak
lump
yığmak
pile on
yığmak
clutter up
yığmak
shake down
yığmak
to heap up, to pile up, to stack; to accumulate, to hoard; to amass
yığmak
congest
yığmak
drift
yığmak
reposit
Turkish - Turkish
yığma
Favorites