yüzme havuzu

listen to the pronunciation of yüzme havuzu
Turkish - English
swimming pool

He was away from the swimming pool. - O, yüzme havuzundan uzaktaydı.

She dived into the swimming pool. - Yüzme havuzuna daldı.

swimming pool, swimming bath
lido
natatorium
{i} pool

The swimming pool is open to the public. - Yüzme havuzu halka açık.

This hotel has a gym and a swimming pool. - Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.

swimming bath
kapalı yüzme havuzu
indoor swimming pool
açık yüzme havuzu
open air swimming pool
Turkish - Turkish
Spor, sağlık ve eğlence amacıyla yapılmış, belirli derinlikleri bulunan, suyla dolu olan yer
pisin
kapalı yüzme havuzu
Kapalı bir mekân içine alınmış, suyu ısıtılan, yüzme sporunun yapıldığı havuz