yüzgeç

listen to the pronunciation of yüzgeç
Turkish - English
flipper
fin (of a fish)
swimmer
natatorial (animal)
swimmer, natator
pinna
buoyant (thing)
{i} fin

They cut the fins and tossed back the remainder of the living shark in the ocean. - Onlar okyanusta yaşayan köpek balıklarının yüzgeçlerini kestiler ve geri kalanını geri attılar.

Fish have gills and fins. - Balıkların solungaçları ve yüzgeçleri vardır.

(Hayvan Bilim, Zooloji) paddle
swim
yüzgeç ayak
swimmeret
yüzgeç ayaklı
pinniped
yüzgeç ayaklılar ile ilgili
pinnigrade
yüzgeç ayaklılar ile ilgili
pinniped
anal yüzgeç
(Denizbilim) anal fin
sivri yüzgeç
(Denizbilim) filaments
geniş yüzgeç
flapper
Turkish - Turkish
(sıfat, halk ağzında) Suda iyi yüzen (kimse veya hayvan)
Balıklarda ve yüzen memelilerde karın ve göğüste çift, sırt, kuyruk ve anüste tek olarak bulunan, hareketi ve dengeyi sağlayan organ
Suda iyi yüzen
Suda iyi yüzen (kimse veya hayvan)
kanat
(Osmanlı Dönemi) SEBBAH
yüzgeç ayaklılar
Omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfına giren, morslar ve foklar gibi denizde yaşayan, karada yüzgeçlerini ayak gibi kullanan alt takım
yüzgeç
Favorites