These slums are a disgrace to the city.
- Bu gecekondular kent için bir yüz karasıdır.
Tom is a disgrace to his family.
- Tom ailesi için bir yüz karasıdır.
There's a black sheep in every flock.
- Her toplulukta bir yüz karası vardır.
I'm the black sheep of the family.
- Ben ailenin yüz karasıyım.