Tom is really courageous, isn't he?
- Tom gerçekten yürekli, değil mi?
Tom was amazingly courageous.
- Tom inanılmaz yürekliydi.
She gave her guests a hearty reception.
- O konuklarını yürekten ağırladı.
The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.
- Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.
It took guts to do what Tom did.
- Tom'un yaptığını yapmak yürek isterdi.
Tom was amazingly courageous.
- Tom inanılmaz yürekliydi.
Tom is really courageous, isn't he?
- Tom gerçekten yürekli, değil mi?
I've never been outgoing.
- Hiç açık yürekli olmadım.
Tom and Mary are very friendly and outgoing.
- Tom ve Mary çok arkadaş canlısı ve açık yüreklidirler.
The kind-hearted queen could not refuse her.
- İyi yürekli kraliçe onu reddedemedi.