How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
- JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
They crossed the vast continent on foot.
- Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
I can go there by foot.
- Oraya yürüyerek gidebilirim.
My brother isn't waiting for the bus, he's going by foot.
- Erkek kardeşim otobüs beklemiyor, o yürüyerek gidiyor.
She was so tired that she couldn't walk.
- Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.
I'm too tired to walk.
- Yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
Walking is good exercise.
- Yürümek iyi egzersizdir.
She likes walking alone.
- O yalnız yürümeyi sever.
In order to swim, you have to learn to tread water first.
- Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Do not walk outside this area.
- Bu alanın dışında yürümeyin.