The executive committee appointed him the president of the company.
- Yürütme komitesi onu şirketin başkanlığına atadı.
An executive council was formed to discuss the new proposal.
- Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
A stay of execution was ordered at the eleventh hour.
- On yedinci saatte yürütmenin durdurulması emredildi.
Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.
- Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler.
An efficient FBI agent does not make any bones about carrying out his duties.
- Verimli bir FBI ajanı görevlerini yürütme hakkında bir şey söylemiyor.
Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.
- Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler.
She was so tired that she couldn't walk.
- Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.
We have walked all around the lake.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
I watched John and Mary walking hand in hand.
- John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.
Walking from the station to the house takes only five minutes.
- İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.
In order to swim, you have to learn to tread water first.
- Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Do not walk outside this area.
- Bu alanın dışında yürümeyin.