The procedure must be executed correctly and completely.
- Prosedür doğru ve eksiksiz yürütülmelidir.
A stay of execution was ordered at the eleventh hour.
- On yedinci saatte yürütmenin durdurulması emredildi.
The executive committee appointed him the president of the company.
- Yürütme komitesi onu şirketin başkanlığına atadı.
Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.
- Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler.
Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.
- Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler.
I have an investigation to conduct.
- Yürütecek bir soruşturmam var.
I'm too tired to walk.
- Yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
She was so tired that she couldn't walk.
- Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.
She likes walking alone.
- O yalnız yürümeyi sever.
Walking from the station to the house takes only five minutes.
- İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.
In order to swim, you have to learn to tread water first.
- Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.
Do not walk outside this area.
- Bu alanın dışında yürümeyin.