Turkish - English
Definition of yüksek derecede in Turkish English dictionary
- climax
- highly
Heroin is highly addictive.
-Eroin yüksek derecede bağımlılık yapar.
- yüksek derecede dayanıklı kotra
- (Askeri) high-endurance cutter (USCG)
- yüksek derece
- high
The university conferred its highest degree on him.
-Üniversite ona en yüksek dereceyi bahşetti.
Norwegian, Swedish and Danish are mutually intelligible to a high degree.
-Norveççe, İsveççe ve Danimarkaca karşılıklı olarak yüksek derecede anlaşılabilirdir.
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yüksek derecede in Turkish Turkish dictionary
- Yüksek derece
- (Osmanlı Dönemi) MU'LAT
- Yüksek derece
- (Osmanlı Dönemi) GURFE
Related Terms
yüksek derecede
Hyphenation
yük·sek de·re·ce·deResimler
History
Favorites