Turkish - English
Definition of yüksek (ses) in Turkish English dictionary
- {s} loud
- {s} penetrative
- {i} clarion
- {s} penetrating
- yüksek ses
- loud
I spoke loudly so that everyone could hear me.
-Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Someone is knocking loudly at the door.
-Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
- yüksek ses
- blare
- yüksek ses
- elevated noise
- yüksek ses
- load sound
- yüksek ses
- clarion
- yüksek ses
- (Otomotiv) high sounds
- biraz daha yüksek (ses)
- a little bit louder
- en yüksek ses
- descant
- yüksek perdeli ses
- high-pitched voice
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yüksek (ses) in Turkish Turkish dictionary
- yüksek ses
- İnce ses
- yüksek ses
- Uzaktan işitilecek nitelikte ses
Related Terms
yüksek (ses)
Hyphenation
yük·sek (ses)Resimler
History
Favorites