The administration approved the budget.
- Yönetim bütçeyi onayladı.
The University Administration decided to set up a branch campus in New York.
- Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.
Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
- Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
This was an executive decision.
- Bu bir yönetim kararıydı.
Who represent the executive management?
- Üst yönetimi kim temsil ediyor?
Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
The union bargained with the management.
- Sendika yönetimle pazarlık yaptı.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Democracy is the worst form of government, except all the others that have been tried.
- Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.
The government of the Inca Empire controlled everything.
- İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
Inertia is an important governing law.
- Atalet önemli bir yönetim yasasıdır.
The administration approved the budget.
- Yönetim bütçeyi onayladı.
The administration is opposed to these new taxes.
- Yönetim bu yeni vergilere karşı.
His rule was despotic.
- Onun yönetimi despotçaydı.
Hamilton protested against British rule.
- Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.
What do the stage directions suggest?
- Sahne yönetimi ne önerir?
The management finally succumbed to the demand of the workers and gave them a raise.
- Yönetim sonunda çalışanların talebine direnemedi ve onlara bir zam verdi.
I don't know why the management submitted to the striker's demands so easily.
- Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.