yöneticisi

listen to the pronunciation of yöneticisi
Turkish - English

Definition of yöneticisi in Turkish English dictionary

yönetici
director

The actor had a dispute with his director. - Aktörün yönetici ile bir anlaşmazlığı vardı.

The director is sensitive to criticism. - Yönetici eleştiriye duyarlıdır.

yönetici
executive

He is an executive in an insurance company. - Bir sigorta şirketinde bir yönetici.

One must be an executive in some company. - Bir şirkette bir yönetici olmalıdır.

yönetici
administrator

He's a talented administrator. - O yetenekli bir yöneticidir.

You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator. - Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.

yönetici
manager

I should like to speak to the manager. - Ben yönetici ile konuşmak istiyorum.

The owners appointed him manager. - Sahipler, onu yönetici olarak atadılar.

yönetici
supervisor

The supervisor bought a really fast machine. - Yönetici gerçekten hızlı bir makine satın aldı.

The supervisor bought a really powerful machine. - Yönetici gerçekten güçlü bir makine satın aldı.

yönetici
governor
açık oturum yöneticisi
anchor
acenta yöneticisi
(Askeri) agency manager
eklenti yöneticisi
(Bilgisayar) add-in manager
kurulum yöneticisi
(Bilgisayar) setup manager
okul yöneticisi kadın
matron
otel yöneticisi
(Turizm) hotelier
senaryo yöneticisi
(Bilgisayar) scenario manager
tez yöneticisi
(Eğitim) thesis advisor
yönetici
(Bilgisayar) admin

Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project. - Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.

You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator. - Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.

yönetici
caretaker

The accident was due to the negligence of the caretaker. - Kaza yönetici ihmali yüzündendi.

yönetici
chairman
yönetici
helmsman
yönetici
(Bilgisayar) admins
yönetici
business manager

No, he's our business manager. - Hayır, o bizim işletme yöneticimiz.

yönetici
(Dilbilim) governing item
yönetici
(Bilgisayar) administer
yönetici
gerent
yönetici
(Bilgisayar) host
yönetici
superintendent
yönetici
principal
yönetici
business leader
yönetici
helm
apartman yöneticisi
Apartment superintendent
has ahırın en büyük yöneticisi
manager has the largest stable
işletme yöneticisi
Business manager
yönetici
customer service
Müşterek karargah Bakanı memorandumu; Hizmet yöneticisi; karargah memorandumu; s
(Askeri) Secretary, Joint Staff, memorandum; Service manager; staff memorandum; system manager
antrepo yöneticisi
(Ticaret) ware-houseman
apartman yöneticisi
apartment super
apartman yöneticisi
apartment building manager
yöneticisi
network administrator , network manager
bilgi sistemi güvenlik yöneticisi
(Askeri) information system security manager
bölge harp istihkam yöneticisi
(Askeri) regional wartime construction manager
derleyici yöneticisi
compiler manager
dini idarenin yöneticisi
provincial
dosya yöneticisi
file manager
enerji yöneticisi
(Hukuk) energy manager
faaliyet yöneticisi
(Ticaret) line manager
form yöneticisi
(Bilgisayar) forms manager
forum yöneticisi
(Bilgisayar) forum manager
forum yöneticisi onayı
(Bilgisayar) forum manager approval
harita yöneticisi
(Bilgisayar) geoset manager
ileti yöneticisi
message manager
iletişim yöneticisi
communications executive
internet yöneticisi
(Bilgisayar) internet host
irtibat yöneticisi partisi
rolodex party
irtibat yöneticisi partisi
contact manager party
irtibat yöneticisi partisi
referral party
iskelet yöneticisi
skeleton supervisor
işlevsel bölge yöneticisi
(Askeri) functional area manager
işlevsel veritabanı yöneticisi
(Askeri) functional database manager
kent yöneticisi
city fathers
kilise yöneticisi yardımcısı
sidesman
konvansiyonel mühimmat tek yöneticisi
(Askeri) single manager for conventional ammunition
kriz yöneticisi
gamesman
kütük yöneticisi
file manager
lisans yöneticisi
(Bilgisayar) license manager
mesajın başlangıcı; sistem işletim yöneticisi
(Askeri) start of message; system operational manager
ofis yöneticisi
(Ticaret) office director
oligarşi yöneticisi
oligarch
oturum yöneticisi
session manager
parti yöneticisi
(Politika, Siyaset) party executive
parti yöneticisi
(Kanun) party administrator
portfolyo yöneticisi
(Ticaret) portfolio manager
profil yöneticisi
(Bilgisayar) profile manager
program yöneticisi rehberlik muhtırası
(Askeri) program manager's guidance memorandum
proje yöneticisi
project supervisor
sahne yöneticisi
stage manager
sirk yöneticisi
ringmaster
sistem yöneticisi
system administrator
sunucu yöneticisi
server manager
sömürge yöneticisi
satrap
sıhhiye personeli yöneticisi
(Askeri) medical crew director
tek entegreli muharebe sahası lojistik yöneticisi
(Askeri) single integrated theater logistic manager
tek entegreli tıbbi lojistik yönetimi; tek entegreli tıbbi lojistik yöneticisi
(Askeri) single integrated medical logistics management; single integrated medical logistics manager
tek noktadan bağlama; tek liman yöneticisi
(Askeri) single point mooring; single port manager
veri adaptörü hava-uzay sapması; veri yöneticisi; Kara Kuvvetleri Bakanlığı (ABD
(Askeri) data adapter aerospace drift; data administrator; Department of the Army; direct action; Directorate for Administration (DIA); double agent
veri yöneticisi
data administrator
veritabanı yöneticisi
(Askeri) database administrator
wins yöneticisi
(Bilgisayar) wins manager
yedekleme yöneticisi
(Bilgisayar) back up manager
yönetici
administratori manager
yönetici
overseer
yönetici
director, administrator, manager, superintendent, ruler
yönetici
controller
yönetici
headsman
yönetici
headman
yönetici
boss
yönetici
(Hukuk) administrator, manager
yönetici
head

He's the head of the marketing department. - O, pazarlama bölümünün yöneticisidir.

yönetici
intendant
yönetici
ruler

We are your new rulers. - Biz sizin yeni yöneticileriniziz.

The people revolted against their rulers. - İnsanlar yöneticilerine karşı ayaklandı.

yönetici
{i} master
ıp yönlendirici yöneticisi
ip router manager
Turkish - Turkish

Definition of yöneticisi in Turkish Turkish dictionary

Yönetici
menajer
Yönetici
idareci
kriz yöneticisi
Zorda kalan işletmeye belirli bir sürede yardım ederek sorunu çözen tecrübeli kimse
yönetici
Yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi, idareci: "Yönetici ya bir kral, padişah, sultan veya seçimle gelen parlamentodur."- C. Bayar
yönetici
Yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi, idareci
yönetici
Bir spor dalında takımların hazırlanması, oyuncunun bakımı, çalışma yerinin sağlanması, yapılacak karşılaşmaların planlanması gibi işlerle ilgilenen kimse