yönelim

listen to the pronunciation of yönelim
Turkish - English
tropism " doğrulum, tropizm; intention; tendency, orientation
orientation

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation. - İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

Your sexual orientation is not something you can change. - Cinsel yöneliminiz değiştirebileceğiniz bir şey değildir.

turning towards; inclining towards
heading towards, going towards
inclination, tendency
biol. tropism
(Felsefe) intention
tendency
drift
(Bilgisayar) trend

There's a trend these days towards small families. - Bu günlerde küçük ailelere doğru bir yönelim var.

nutation
tropism
yönelim fiyatı
(Hukuk) orientation price, guide price
yönelim hatası güven faktörü; Fit Küp, 28317 cm küp; karşı ateş, nakliye takımı;
(Askeri) drift error confidence factor
toplumsal yönelim
(Politika, Siyaset) general trends
cinsel yönelim
Sexual orientation
boyut ve yönelim
(Bilgisayar) size and orientation
boyut ve yönelim
(Bilgisayar) size & orientation
dini yönelim
religious orientation
kimya yönelim
(Biyoloji) chemotropism
pozitif yönelim
(Hayvan Bilim, Zooloji) positive tropism
Turkish - Turkish
Yönelme durumu
Kendi durumunu veya bulunduğu yerin durumunu başka yerlere göre belirleme
Bireyin, karşılaştığı karışık ve sorunlu durumlarda kendi yönünü, tutumunu belirlemesi
Bitki ve hayvan gibi bazı canlı varlıkların, ışık, ısı, besin gibi türlü uyarıcı sebeplerin etkisi altında, bu uyarıcılara doğru veya tersine yer değiştirmeleri olayı, doğrulum, güne doğrulum, tropizm
tropizm
güne doğrulum
neme yönelim
Canlıların zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi, higrotropizm
yere yönelim
Bitkilerde kök ve sapların, yer çekimi etkisi ile belli bir doğrultu almaları özelliği, jeotropizma