Tom and Mary have about 20 children, but they're not quite sure of the exact number.
- Tom ve Mary'nin yaklaşık 20 tane çocukları var, yani onlar kesin sayısı konusunda tam olarak emin değiller.
That means one of them will have to go. But which one?
- Yani onlardan biri gitmek zorunda. Ama hangi biri?
Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.
- Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.
So what's wrong with my idea?
- Yani benim fikrimin nesi var?
When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.
- Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda, litresi 135 yene mal oldu yani galonu 6.55 dolar.
My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.
- Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.
Money and I are strangers; in other words, I am poor.
- Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim.