xerotic

listen to the pronunciation of xerotic
English - Turkish
(Tıp) Kurulukla vasıflı
dry
{f} kurulamak

Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı. - Tom used old towels to dry the dog.

Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım. - I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.

dry
kurutmak

Ah sevgilim, yağmur yağıyor, ve ben zaten çamaşırı kurutmak için dışarı astım; ne yapmalıyım? - Oh dear, it's raining, and I've already hung the laundry out to dry; what shall I do?

Kurutmak için giysilerini dışarıya as! - Hang your clothes out to dry!

dry
{s} kuru

Bu giysiler nihayet kuru. - These clothes are finally dry.

Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı. - Tom used old towels to dry the dog.

dry
sek (içki)
dry
kavurmak
dry
tatsız (söz, konuşma vb)
dry
mecazi
dry
yavan

Onun mizah duygusu çok yavan. - His humor is very dry.

Bu çok yavan bir açıklama. - That's a very dry explanation.

dry
{f} kurut

Niçin saçını kurutuyorsun? - Why are you drying your hair?

Tişörtünü kurutacağım. - I will dry your T-shirt.

dry
{s} kurumuş

Aslında bir pınar vardı, ama kurumuştu. - There was a spring indeed, but it was dry.

dry
(sıfat) kuru, kurumuş, sek, susuz, susatıcı, kart, susamış, yavan, sıkıcı, içki karşıtı, kurak
dry
sade ve eğlendirici
dry
{s} susatıcı
dry
{s} içki karşıtı
dry
suyu çekilmiş
dry
{s} kör (kuyu)
dry
(Tıp) Kurutmak, kurumak
dry
{s} susamış
English - English
dry
{s} dry, excessively dry (Medicine)
xerotic
Favorites